7-İslami Burjuvalaşma
İslami Burjuvalaşma


Emperyal sistemin düzene sahip çıktığı böylesine kokuşmuş, çürümüş ve kendi çürümüşlüğünü “life style” dergiler, “fashion tvler” de aklayan bir ortamda, dini ve islamı gösterişte kullanan, ancak özde küfrün can acıtan cazibesini arzulayan ve hırsla buna ulaşmaya çalışan, ancak ya “ne derler” ya da  diniliğin getirdiği avantajları kaybetme korkusuyla, bu yaptıkları alçaklığı, dinin koruyucu şemsiyesi altına sokan, sokmaya çalışan, sokturtmaya çalışan insanlar olacaktır…

Ya olduğun gibi görüneceksin ya da göründüğün gibi olacaksın… eğer kahpe dünyanın sahte zevk odalarındaki 5 dakikalık zevki arzuluyorsan git onu yap. Ancak, için alev alev yanar, damarların azgınlığın çılgınlığından parçalanırken, sosyal statünü korumak ve yaptığın iğrençliği mübahlaştırmak için, islamın huşusunu üstüne çarşaf olarak alıp, saf ve temiz dini kirletme pis ellerinle…

Evet İslami bir çöküş ve bir çürüme vardır…
sırf  bu söylediğim, bundan rahatsız olacak olan, 18 lik kızları dördüncü karı olarak alan 80 yaşındaki sözde şıhların ve onlara göbeklerinden bağlı, şirke bulaşmış tohumların bu siteye ve şahsıma saldırma sebebi olacaktır…ama biz susmayacağız…!!!  İslami çöküş dedim, evet…bunu,  karıları ve kızları siyah camlı güneş gözlükleriyle siyah ciplere binip, modayı takip ederek beğendikleri 1500 liralık eşarpları gucciden alıp, rengarenk ve frapan elbiseler içinde, pahalı “cafelere” gidiyor; jakuzili ve yüzme havuzlu evlerini Anadolu menşeli kavruk bacılara temizletip, kendileri fransadan getirttikleri parfüm şişelerinin içinde kaybolmakla ya da havuz başlarında, kokteyllerini yudumlamakla meşgulken, islamdan dem vurup, insanlara  cenneti değil cehennemi anlatıp onları devamlı azapla ve iblisle korkutarak, islamdan soğutmakla meşgul olan kocalardan anlıyorum…

Bunlar dini  kimliklerini üzerlerinde bir kambur gibi taşıyorlar, kendilerini hep olduğundan farklı göstermeye, bir yerlere ve birilerine ispat etmeye gayret ediyorlar. Tesettürlü olan burjuva hanımlar ha onlar tesettürlüde değil, türbanlıyız diyorlar kendilerine, konken partilerinden, makyaj salonlarından moda gösterilerinden çıkmayarak, sakallı hacılar, tesettür modası fabrikaları açarak, bak işte ben de yaptırabiliyorum, bak işte bende oynayabiliyorum, bak işte bende yapabiliyorum  mesajını etraflarındaki, eşrafa vererek geri zekalı olmadıklarını anlatmaya çalışır gibiler… çünkü islamın yasağının bizzat akılcı olduğunu, akla uyduğunu asıl bunların aksi hareket edenlerin hem dünyada, hem ahirette kendilerini çöküşe sürüklediklerini anlayamazlar... normalde, okulu bitiremedikleri için babaları okullarını satın alan,  selülitlerini düzelttirmekten her tarafı sarkmış, geçirdiği estetik operasyonlardan sağ gözü sola, sol gözü sağa bakar halde şaşı, buruşuk, zombi düzeni kadınları, gerçekten dinini yaşayan, yanlışları olsa dahi elinden geldiğince kendine dikkat eden, tıp , hukuk, iktisat fakültelerini bitirmiş, doktor hakim, profesör tesettürlü bacılarıma, dudaklarını bükerek alaycı ifadelerle bakıyorsa; sapkın emperyal düzenin, baphoment’e tapan erkekleri, cinsiyeti Allahın emri ve kainatın gereği olarak yaşayan mütevazi kardeşimi, İslama uygun hayatından ötürü küçümseyebiliyorsa, bunda en büyük paylardan birisi bu yeşil burjuvanındır…

Bu söylediğim elit, kaymak tabakayı, yeşil burjuvayı geçelim biraz. Daha aşağılara, daha topluma inelim… tablonun vehameti oralarda da aynı şiddetle nüksettiriyor kendini… az mı şahit oldum ve kavga ettim, İslam ve millet düşmanı İslamcı ve milletcilerle… bacım türban takmış saçı kapatmış güzel ama gerisi… saçı kapatmış ama vücudu açmış…her gün, her Allahın günü karşılaşıyorum, rengarenk, daracık elbiseler içerisinde, mis kokulu!!! Boyalı, “FRAPAN” ve “MODERN” tesettürlü,  küçük burjuva özentisi kadınlarla… oğlum, İslamcı takılıyor, sakalı salmış, veya söylemler müthiş buram buram din kokuyor… ayetler, hadisler falan falan… sonra, her gördüğü kızın arkasından, ağzından salyaları akarken bıyık burkuyor…sonra, yeşil burjuva bir oğlum televizyonlarda… tesettür moda fabrikası var!!! 4 evliyim diyor, kaç çocuğu olduğunu da bilmiyor. Ondan sonra eee mübah canım diyor… işte bunlar, kendi sapık istekleri doğrultusunda, Allahlarını da, kuranlarını da kendilerine göre oluşturan, var olan yasalar da sapıklıklarına izin vermiyor diye devamlı suretle, devletle ve hukukla, sözüm ona “İSLAM” adına kıyasıya savaş içerisinde bulunan “İSLAM MÜCAHİDLERİ”!!!!!

İslami bir çöküş yaşıyoruz, evet
… sözde İslamcı, yeşil burjuvanın, fantastik ve fanatik yaşamları ile tanıtılıyor İslam… bunların, egzantrik !!! yaşam biçimleri, kurşun olup akıtılıyor el kadar bebelerin, sabi subyanların beynine… erkek çocuğu, fantezi filmleriyle, kız çocuğu “boyfriend” lerle büyütülüyor… ondan sonra benim gibi adamlarda geçip, o kız çocukları saçı kapayıp, vücudu açtıklarında; o erkek çocukları, salya sümük sapıklık yaptığında eleştiriyor… adalet midir şimdi bu???  bakın nasıl çevirdim hemen meseleyi… işte bunlar böyle kaygan konulardır bir anda ters yüz oluverir. Ancak şu son cümlelerimle yaptığım bir laf oyunudur, kelime cambazlığıdır.  Bunu niye yaptım, şunun için, ben nasıl iki cümleyle bir sayfalık yazıyı ters yüz edebiliyorsam, bu yeşil burjuvanın ve onlara özenti olanların yaptıkları da bu…  aynen böyle cambazlık yaparak, olayın seyrini değiştiriyorlar… ama hani kuran, hani Allah, hani peygamber… işte yeni yolda onlar yok…

Aslında geri kalmışlığın ya da bıraktırılmışlığın acısını yaşıyoruz biz… bu yeşil burjuva ve onun özentisi de bu yüzden var. Batı ve hristiyan dünyası karşısında eziklik hissediyoruz. Niye, çünkü tarihimizi batının yazdığı kitaplardan okuyoruz, niye çünkü siyasetimizi batının istediği şekilde sürdürüyoruz, niye ekonomik olarak batı bizi eziyor, niye çünkü onlar kadar edebi değiliz, niye çünkü 50 yıldır Avrupa birliğine girmek için yırtınıp duruyoruz, niye çünkü batı bize devamlı sen aptalsın, sen salaksın, sen teröristsin diyor… niyeler sürüyor… yıllardır batı aşkı ile yanıp tutuşuyoruz. Batı moda mı uydurdu, biz de yapalım… batı bitarafını mı açtı, bizde açalım… hep bu var. Baksanıza, sözde İslamcı yeşil burjuvanın ağzında manasını da tam bilmedikleri bir takım ingilizce kelimeler devamlı…  çat pat bir şeyin İngilizcesini konuştukları zaman batıllı zannediyorlar kendilerini… işte bu aşağılık kompleksi, böyle yeni nesilleri türetiyor başımıza… oysa biz kendimizi bilsek… ne olduğumuzu bilsek… çok şey değişir de nerdeee…

Haaa birde, halktan görünüp, yemiyor, lükse ve zevke dayanmış hayat modelini benimsemiyor görünüpte, bu işi saman altından su yürütür misali yapanlar var… bunlar ise bambaşka bir konu, denize girmeyin zinhar günahtır deyip, jet skilerde, yarıçıplak kadınların arasında denizde yakalananlar, sanat günahtır, sanatçı günahkardır, ne işiniz var sanatla deyip, sonra vatikanda, tabloları binaları gezerken yakalananlar var. Bunlarda “İSLAM MÜCAHİDİ” yanlış anlaşılmasın… israf günahtır dedikten sonra, çocuklarına  mercedesler, bmw’ler alanlar var… işte bunlara soruyorum ben hesabımı… işte bunlara ediyorum ben lafımı… zombi çağı dedim ya az önce, işte kendi zombi çağlarına islamı alet edip, zombileştirmeye çalışanlardır bunlar….

Bu çağda her şey ters dönmüş… kimin eli kimin cebinde, kim napıyo belli değil… yahu arkadaş kominizm burjuvayı hedef alır, bugün burjuvaların hepsi komünist…ya fabrikatör, ya gazete sahibi. Bu nasıl iş akıl sır ermez…gerçekten islamı savunanlar dinden atılıyorlar, islama bozgunculuk ve neredeyse politeist bir anlayış getirenler, mücahid oluyor… erkekler kadın, kadınlar erkek oluyor… ne iştir anlaşılmaz… İslam lüksü şatafatı reddeder, bugün lüks şatafat içinde, artık lüksünde sınırlarını zorladıklarına bakmadan İslamcı oluyorlar… diyor ki, ahir zamanda size bozguncu gelecek, onun bir elinde ateş, bir elinde su vardır… sakın aldanıp suya uzanmayın… o su aslında ateştir… onun ateşi ise su… ahir zamanda her şey terstir… bakın bugün gerçekte güzel olan, hoş olan, misk olan , yobazlık olmuş, çirkinlik, çirkeflik olmuş… gerçekte çirkin olan, kötü olan, pis olan, bu gün güzel, doğru, misk olmuş… bu son yazdığımı iki kez okuyup düşünün…  ve şöyle bir değerlendirin aklınızda kalanları… anlayacaksınız…

Allah, bu kainatı  insanlar yaşasın diye yarattı… bunca nimeti de bizler için sundu… kişi dünyanın bütün nimetlerinden faydalanmalıdır… bunun aksini söylemiyorum.... gezip tozmalı,  yemeli, içmeli, ne bileyim güzel olan her şeyden faydalanmalıdır. Burada bir sakınca yok… sakınca israf yapanlarda ve “aşırıya” gidenlerdedir…gerekiyorsa, ben  bmw x5’e binerim, yıllık sırf 30 bin ytl de vergimi öderim…ama gerekiyorsa… sakınca, sırf gezsin diye, karısına cip alanlarda, sakınca sırf isim için bir baş örtüsüne yüzlerce lira para verenlerde, sakınca azgınlıklarını İslam perdesi altında gölgelemeye çalışanlarda… sakınca bütün bunlardan sonra çıkıpta bana İslam anlatanlarda….

Bilgimiz mutlak değildir. Tek doğruyu biz biliyoruz ve bizim söylediğimiz doğrudur diyecek kadar cahil ve kör de değiliz… Katılmayanlar olabilir. Sosyolojik olarak ve somut veriler ışığında, kendimizce doğru bildiğimizi ama samimi ve içten olarak paylaştık, bir analiz yaptık… yazımızda kimseyi hedef almış değiliz… gördüğümüz genel düşüklükten bahsetmekteyiz…


Anıl Beşir   Kırıkkale Ünversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi

 


Sitemizin tasarımını nasıl buldunuz?
Çok güzel...
Güzel...
Daha iyi olabilirdi...
Tasarım içerikle uyum halinde değil...

(Sonucu göster)


 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol